Merhaba

Fayn ve Fayn Haftalık bu hafta üzerinden iki yıl geçmesine rağmen yaraları hâlâ tam olarak sarılamayan 6 Şubat depremine odaklanıyor. Kentlerimiz neden tam olarak ayağa kalkmadı? Sorumlular nerede, adalete ne oldu? Yaşananların ekonomik ve psikolojik etkileri bugün nereye evrildi ya da evrildi mi?

Hazırsanız başlayalım.

Ne olmalıydı, ne oldu?

6 Şubat depremlerinin üzerinden 2 yıl geçti. Resmi verilere göre en az 53 bin 537 insan öldü, 107 binden fazla kişi yaralandı, 518 bin konut yıkıldı veya ağır hasar aldı. Liste o kadar uzun ki… Depremi yaşayanlarda da ülkenin geri kalanında da hakim duygu çaresizlikti.

17 Ağustos 1999 Marmara depreminde herkesin hafızasına yazılan “Bir daha asla” sözleri tamamen boşa çıkmış, o günden 6 Şubat’a hiçbir şey değişmemişti. Peki bugünden yarına değişir mi? Değişebilir mi? Şu ana kadar çizilen tabloya bakınca iyimser olmakta zorlanan Fayn, iyimser olmakta zorlandığı görülen bir başka isme, Prof. Dr. Naci Görür’e sordu.

Prof. Dr. Naci Görür: “Zihniyet değişmedikçe hep aynı şeyleri yaşayacağız.”
6 Şubat’ın 2. yıldönümünde değişen bir şey yok. Oysa benzeri acılar yaşamamak mümkün. Naci Görür’e göre, Türkiye’de asıl beka meselesi deprem. Bu konuda en büyük engelimiz zihniyetimiz. Yapılması gereken ilk şey ise, depreme hazırlanma sürecinde devlet, hükümet, yerel yönetim ve halkın birleşmesi.

Hayat var peki ya umut?

Kimi 87 saat enkaz altında kaldı. Kimi oğlunu, kimi eşini kaybetti. Geçen iki yılda ne acıları dindi ne adalet talepleri karşılık buldu. Fayn 6 Şubat’ı Hatay’da yaşayan, hâlâ konteyner kentte kalan, hâlâ sevdiklerini arayanlarla konuştu.

Depremin ardından iki yıl: Hayat var, peki umut?
6 Şubat’tan sonra hayatı değişen pek çok insanın arasında üç isim… 87 saat enkazda kalan Onur Kaba’nın en büyük hayali biyonik bacak. Konteynırda kalan Sibel Yalçın, buradan sonra başını sokabileceği bir ev düşlüyor. Ozan Laleci ise hayat arkadaşı Meral Laleci’nin mezarını arıyor.

Verilen sözler ne oldu?

6 Şubat depremlerinin ardından pek çok söz verildi. Ancak geçen iki yılın ardından temel hizmetlerde eksiklikler, barınma sorunu, eğitim ve sağlık alanındaki aksamalar sürüyor. Neler vaat edildi? Neler gerçekleşti? Neler komple unutuldu? Yakından bakalım.

6 Şubat depremleri: Vaatler ve gerçekler
Resmi rakamlara göre 53 binden fazla kişinin hayatını kaybettiği 6 Şubat depremlerinin ardından pek çok söz verildi. Ancak geçen iki yılın ardından temel hizmetlerde eksiklikler, barınma sorunu, eğitim ve sağlık alanındaki aksamalar sürüyor. Neler vaat edildi, neler gerçekleşti, yakından bakalım.

Adalet hâlâ enkazın altında

Enkazın altından ne çıkabildi ki adalet çıksın diyebilirsiniz. Haklı da olursunuz. Cumhuriyet tarihinin en büyük afetinde kayıplarımızın bir kısmı düpedüz cinayetti. Peki bu ölümlere sebep olanlara, denetleme; engel olma görevini yerine getirmeyenlere, yetkisi olup da kullanmayanlara ne oldu? Biz size söyleyelim önemli bir kısmı yargı önüne bile çıkmadı. Fayn aramızda gezmeye devam eden dolaylı katillerin davalarını, soruşturmaları ve soruşturulmamalarını derledi.

Dolaylı katiller aramızda
6 Şubat 2023 Kahramanmaraş merkezli depremlerde resmi rakamlara göre en az 53 bin kişi öldürüldü ama bu cinayetlere engel olma görevini yerine getirmeyen yetkililerin önemli bir kısmı yargı karşısına çıkmadı, çıkmıyor.

Adıyaman’ın dayanışmaya ihtiyacı var

Adıyaman’da yaklaşık 115 bin kişi konteynerlerde yaşamaya devam ediyor. TOKİ tarafından yapılan konutların yalnızca beş bini teslim edildi. Şehirde içme suyu ve altyapıya dair sorunlar da çözülebilmiş değil. Şehrin ayağa kalkmak için önce dayanışmaya, daha sonra da pek çok başka şeye ihtiyacı var. Fayn oradaydı.

Adıyaman’ın ayağa kalkmak için dayanışmaya ihtiyacı var
6 Şubat depremlerinin üzerinden iki yıl geçti ancak Adıyaman’da deprem öncesi günlere dönülemedi. Yaklaşık 115 bin kişi konteynerlerde yaşamaya devam ediyor. TOKİ tarafından yapılan konutların yalnızca beş bini teslim edildi. Şehirde içme suyu ve altyapıya dair sorunlar da çözülebilmiş değil.

Kelimeler anlamını kaybedince

Geçen iki yıl içerisinde Antakyalılar için bazı kelimelerin anlamları değişti: Ev, nefes almak, ulaşım, adalet, mülkiyet… Deprem dirençli bir Antakya hâlâ hayal. Çalışmak, üretmek ya da sağlık, eğitim hizmetlerine ulaşmak gibi pek çok şey de çok daha zorlaştı. Kavramları yerli yerine koymak da kolay değil. Bir Antakyalı için ev neresi? Nefes almak ne demek? Bu kentte gelecek nasıl bir zamanı tanımlar? Dr. Tuğçe Tezel, Fayn için yazdı.

Antakya’da anlamı değişen kelimeler
6 Şubat 2023 saat 4:17’den bu yana geçen iki yıl içerisinde Antakyalılar için bazı kelimelerin anlamları değişti: Ev, nefes almak, ulaşım, adalet, mülkiyet… Deprem dirençli bir Antakya hâlâ hayal. Çalışmak, üretmek ya da sağlık, eğitim hizmetlerine ulaşmak gibi pek çok şey de çok daha zorlaştı.

İskenderunspor: Şehir için şehirden uzakta

Deprem yaşandığı bölgenin bütün takımları gibi İskenderunspor’u da feci vurdu. Depremde iki hocalarını kaybettiler. Antrenman sahaları yok oldu. Maçlarını oynadıkları stat çadır kent oldu. Ama İskenderunspor mücadeleye devam etti. Hem de ne mücadele. Evlerinden uzakta evleri için oynadılar. Depremin ikinci yılında evlerine dönebildiler. Sonuçta kıyısına kadar da getirdiler. Fakat olmadı. Bu saygı duyulacak öykünün gizli öznesi ise Türkiye futbol kültürü. Bir yanda küller içinden çıkan bir kahramanlık, diğer yanda bildiğiniz memleket…

Bir Türkiye portresi: Depremzede İskenderunspor
Deprem İskenderunspor’u feci vurdu. Tıpkı bölgenin diğer takımları gibi. Ama onlar mücadeleye devam etti. Kıyısına kadar da getirdiler. Fakat olmadı. Bu saygı duyulacak öykünün gizli öznesi ise Türkiye futbol kültürü. Bir yanda küller içinden çıkan bir kahramanlık, diğer yanda bildiğiniz memleket…

Bizim depremimiz ve bizim ahlakımız

Ahlak Bekçisi daha önce de deprem bağlantılı konulara yer vermişti. Bu hafta, haftanın özel durumunu da göz önüne alarak daha geniş bir resim çiziyor ve “Bir doğa olayı olan depremle insani bir kavram olan ahlak arasında ilişki kurulabilir mi?” diye soruyor. Cevabı aşağıda.

Depremin ahlakı olur mu?
Bu hafta da sizlerden gelen vakalar yerine gündemi meşgul eden hatta daha fazla meşgul etmesi gereken bir konudan, depremden bahsedelim. Ahlak Bekçisi “bir doğa olayı olan depremle insani bir kavram olan ahlak arasında ilişki kurulabilir mi?” diye kendi kendine soruyor, kendi kendine yanıtlıyor.

Antakyalı ve kendini Antakyalı hisseden, konusunda uzman birçok isim bir araya geldi, Ortak Akıl – Antakya Platformu’nu kurdu. Platform, depremin ikinci yılında, kadim şehirlerinin her yönüyle yeniden nasıl ayağa kalkacağına dair önerilerini bir kitapta topladı. Antakya İçin Toplam İyileşme kitabı Fayn’ın bu haftaki önerisi.

Ortak akıldan iyileşme kitabı
Antakyalı ve kendini Antakyalı hisseden, konusunda uzman birçok isim biraya geldi, Ortak Akıl-Antakya Platformu’nu kurdu. Platform, depremin ikinci yılında, kadim şehirlerinin her yönüyle yeniden nasıl ayağa kalkacağına dair önerilerini bir kitapta topladı.
🧠
Fayn, güç sahiplerini denetlemek, bakış açılarımızı genişletmek ve 21. yüzyılın enformasyon karmaşasına direnebilmek için var. Fayn'a sınırsız erişim için ücretli abonelerimiz arasına katılın. Abonelik seçeneklerini inceleyin.
Bağlantı kopyalandı!