Her şey 1 Ekim 2024 günü beklenmedik bir tokalaşma ile başladı.
O tokalaşmayı sürpriz açıklamalar, iddialar, teoriler izledi.
Geçen zamanda anlaşıldı ki “yeni bir çözüm süreci mi acaba” diye başlayan soruların yanıtı, sade bir “hayır.”
Biz de olan bitene “adını siz koyun” süreci demeyi tercih etmiştik.
Hükümetin tek beklentisi, bir önceki denemeye hiçbir yönüyle benzemeyecek şekilde, PKK’nın silah bırakması ve örgütün kendini tasfiye etmesi. Bunu da yapacaksa Abdullah Öcalan’ın çağrısı ile yapması.
Pratiğe ancak üçüncü ayın sonuna doğru geçilebildi. Çünkü Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ortağı MHP’nin girişimiyle başlayan tartışmaya isteksizliğini olabildiğince gösterdi.
28 Aralık 2024’te İmralı Adası’nda ömür boyu hapis cezasına hükümlü PKK lideri Abdullah Öcalan’a DEM Parti’den bir heyet gitti. Yeni aşamaya böyle geçildi.
21 Şubat 2025 itibariyle geçen sürede yaşananlar ise şöyle:
- DEM Partili belediyelere kayyum atamaları devam etti. Hatta sanki bir nevi testmiş gibi, kayyum atamaları heyetin temas trafiğinin öncesine denk geldi. En son Van Büyükşehir Belediyesi, ondan önce de Mersin Akdeniz Belediyesi başkanları görevlerinden uzaklaştırıldı. 31 Mart 2024’ten bu yana kayyum atanan DEM belediyesi sayısı 9’a ulaştı.
- Her şeyi başlatan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin kalp kapakçığı değiştirildi. Günlerdir ortalarda yok. Yazılı açıklamaları ile görüşlerini beyan etmeye devam ediyor.
- DEM Parti Bahçeli’ye kötü bir şey olmasından çok korktu. Bahçeli’ye geçmiş olsun telefonu açan DEM Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, “Barış ve kardeşlik çalışmaları konusunda Türkiye’nin size ihtiyacı var.” dedi. Geçmişi bilenler, ”Vay be nereden nereye” dedi.
- PKK şimdiye kadar en olumlu bulunan açıklamasını yaptı.
- “Öcalan 15 Şubat’ta, yakalanarak Türkiye’ye getirilmesinin yıldönümünde, video mesaj yayınlayacak, PKK’ya çağrı yapacak.” diyenler yalancı çıktı.
- DEM Partisi 42 merkezde halk toplantıları ve miting gibi etkinliklerle tabanını bilgilendirdi, görüş, öneri, kaygı ve beklentilerini raporlar halinde İmralı Heyeti’ne iletti.
- DEM Parti’nin İmralı Heyeti, Öcalan’ın talebiyle ve devletin, hükümetin izniyle, Irak’ın kuzeyindeki Kürt partilerinin temsilcileriyle görüşmelerini yaptı.
- Heyet, İmralı’ya üçüncü kez gitmenin arifesinde.
- Erdoğan’ın halen olan bitene verdiği desteğin boyutu meçhul.
Birinci İmralı ziyareti sonrası
DEM Parti’nin İmralı Heyeti’ni oluşturan İstanbul milletvekili Sırrı Süreyya Önder, Van Milletvekili Pervin Buldan ve görevden uzaklaştırılan Mardin Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Türk, Öcalan ile ilk görüşmelerinin ardından, TBMM çatısı altındaki partileri ziyaret etti. Heyet, 17 Ocak 2025’te partilerden edindiği izlenimi yazılı olarak anlattı.
Görüşmeler “samimi ve umut verici düzeyde olumlu” olarak değerlendirildi. Çatışma ve gerilim sürecini geride bırakmanın ortak arzu olduğu vurgulandı. Öcalan’a ikinci ziyaretin iyi izlenimlerle gerçekleştirileceği söylendi.
Açıklamada şu ifade özellikle dikkat çekti:
“...Bunu aşarak ülkemizdeki tüm etnik, dini ve mezhebi unsurların birlik ve kardeşliğini geliştirmenin herkesin yararına ve hayrına olduğu ise ortak fikirdir. Buna paralel bir husus da barış sürecinin genel demokratikleşmeye ve demokratik siyaset alanının genişlemesine vesile olması gerektiğidir.”
Medyanın hassas süreçteki tavrına da bir dokundurma vardı:
“Bu sürece dair herkesin, her toplumsal kesimin beklentileri ve ümitleri olduğu kadar kaygıları, hassasiyetleri ve soru işaretleri de vardır. Bunun bilincindeyiz. Hal böyle iken, kulaktan dolma dahi denilemeyecek uydurma söylemleri üreterek dolaşıma sokmak ve yer yer ahlaki sınırları dahi zorlayıcı gündemler oluşturmaya çalışmak, olsa olsa sonucu itibariyle savaş çığırtkanlığına bağlanmaktır.”