Fayn Haftalık’tan merhaba,
Hafta biterken bazı teşekkürlerimiz var.
“Menzil: Bir tarikatın anatomisi” belgeseline gösterdiğiniz yoğun ilgi, 1.5 milyonu geçen izlenme ve yağan kalpler bizi sadece mutlu etmekle kalmadı yeni yayın sezonu için aşırı derecede motive de etti. Teveccühler Türkiye.
İzlemeyen kaldıysa tövbesini kabul ederek böyle alabiliriz.
İlginizi YouTube kanalımıza doğru çekmişken yeni mini belgeselimiz “Kazanan Karakter”i de tavsiye edelim. En sevdiğimiz voleybol takımının tüylerimizi diken diken eden yolculuğunu bir de bizden dinleyin. Bu vesileyle “Kazanan Karakter” sponsorumuz Nilky’e de teşekkür etmeyi unutmuyoruz tabii.
Ankara’nın taşına bak
şu çanların sesine bak
Ankara kulisleri hareketlendi.. Bazı çanlar çalıyor ama kimin için çaldıkları belli değil. Olağan şüphelilerden biri CHP Genel Başkanı Özgür Özel. Bazı minik kuşlara göre Özel, gelecek seçimi beklemeden parti içi bir darbeye maruz kalabilir. Zira, Meclis’te grup başkanvekiliyken partisinin de kendisinin de işine yarayan o sürekli tetikte, tezcanlı, hazırcevap hali şimdilerde başını sık sık belaya sokuyor. Detaylar için mikrofonlarımız Ankara’da.
Orta Doğu yanarken…
Orta Doğu karman çorman. “Ne zaman değildi ki?” diyenler olabilir ama dikkatli bakarlarsa onlar da durumun her zamankinden biraz daha ileri gittiğini, daha karanlık günlere doğru da koşar adım ilerlediğimizi görebilir. Neler yaşandı ve yaşanıyor bir kez daha hatırlamak için 7 Ekim’den bugüne uzanan bir kronoloji hazırladık.
Bölgenin kritik aktörlerinden İran da devreye girdi. Peki İran’ın İsrail’i hedef aldığı ikinci saldırının ilkinden farkı ne? İran, savaşı göze mi aldı? Tahran, Nasrallah’ın öldürülmesini niçin yanıtsız bırakamazdı? İran, Netanyahu’nun tuzağına mı düştü? Arif Keskin anlatıyor.
Sinan Ateş Davası tozlu raflara mı terk edildi?
Sinan Ateş Davası, hukuk tarihimizin belki de en hızlı ve aynı zamanda en suya sabuna dokunmadan görülen davalarından biri olarak anılacak. Oysa failler ve azmettiriciler ortadayken iddianamenin yazılması 16 ay sürmüş, savcılar değiştirilmiş, izne gönderilmiş ve seçimin geçmesi beklenmişti.
2 Ekim’de açıklanan karar Ateş’in eşi, ablası ve annesinin hiç vazgeçmeden konuya dair yaptıkları açıklamalarla daha da perçinlenen kamu vicdanını rahatlatmadı.