İran’da 28 Haziran ve 5 Temmuz’da yapılan iki turlu seçimlerde yeni Cumhurbaşkanı olarak seçilen Mesud Pezeşkiyân’ın Türklüğü ve pragmatikliği tartışmalarda ön plana çıksa da asıl soru, İran’ı ne kadar dönüştürebileceği.
Fakat bu soruya yanıt vermek için, önce siyasal geçmişine, duruşuna, fikirlerine ve rejimin sınırlarına bakmak gerekiyor.
1954'te İran'ın Batı Azerbaycan eyaleti Mahabat kentinde dünyaya gelen Mesut Pezeşkiyân’ın Türkiye’de çok tartışılan soy ismiyle başlayalım.
Pezeşkiyân, hekimler ve hekimler camiası anlamına geliyor. Ama İran’ın yeni cumhurbaşkanının doğduğundaki soyismi başka: Puzide. Sağlık çalışanı babası, o iki yaşındayken ailenin soyadını Pezeşkiyân olarak değiştirmiş.
Mesut Pezeşkiyân da Tebriz Tıp Fakültesi mezunu bir doktor.
Seçmen Pezeşkiyân’ı neden sevdi?
Pezeşkiyân’ın kişisel özellikleri seçmen tarafından bir istisna olarak görüldü.
Bu sayede muhafazakarlardan bile oy alabilmeyi başardı.
Topluma açık sözlü ve dürüst bir görüntü verdi.
İranlı diğer siyasetçilerden farklı olarak sahip olduğu siyasal gücü zenginlik için kullanmadı. Kalp cerrahisi hekimi olan Pezeşkiyân kendisine özel klinik açmadı ve hiçbir özel klinikte de çalışmadı. Yolsuzluğa bulaşmadı. Kendisini halkın adamı olarak adlandırdı, öyle de yaşadı. 1994’te eşini bir trafik kazasında kaybettikten sonra tekrar evlenmedi. ‘‘Çocuklarıma hem babalık hem de annelik yaptım’’ diyebilecek bir hayat yaşadı. Birçok İran siyasetçisinden farklı olarak çocukları da yurtdışında yaşamıyor.