Saç, sakal, bıyık.
Modernizm erkeğin süsünü, aksesuarlarını, sakallarını, bıyıklarını almıştı. Bu üçlü, epeyce mevcut düzenin karşısında duranlar ya da ona dahil olamayanlarda kaldı.
Merkez siyasetçi dediğimiz, sinekkaydı tıraşlı, jilet gibi giyinmiş olurdu. Bıyık, ya sağda ya da solda olmak demekti.
Yeni kuşak siyasetçilerde tek bıyık bırakan nadir. Ancak dünyada aşırı sağ, düzeni bozmaya dağınık saçlarıyla geliyor.
Afacan Dennis görünümlü bu yeni popülist lider kuşağı, narsisizm, psikopati ve Makyavelizm üçlüsüne, asi saçları da ekliyor.
Sol bıyık
Ayran içerken bulaşacak kadar uzun, tütünden sararmış gür bıyıklar.
Derbeder, dağınık ve “düzen karşıtı” bir sakal. Hatta bir zamanların modası, şimdinin demodesi “top sakal”. Belki uzun saçlar.
Ama ille de bıyık.
Devrimci dediğiniz Ediz Hun gibi bir salon beyefendisi olacak değil ya!