Kamu idarelerini Türkiye Büyük Millet Meclisi adına denetleyen Sayıştay'ın 2023 yılına dair raporları birkaç haftadır gündemde…
Kamu kaynaklarının nasıl havada kaybolduğunu, nasıl bütçe dışına çıkıldığını, devletin kaynaklarının nasıl boşa harcandığını ve dudak uçuklatan daha pek çok bilgiyi Sayıştayın TBMM’ye sunduğu kamu idarelerine dair toplam 225 rapor sayesinde görüyoruz.
Her yıl bu haberleri okuyoruz, günlerce konuşuyoruz, eleştiriyoruz, sonra da unutuyoruz. Ve hiçbir şey değişmiyor.
Aslında devletin harcamalarını denetleyen bir otorite fikri Osmanlı’ya kadar gidiyor. Sayıştay web sitesinde kendi tarihini 1867’deki Kanuni Esasi, yani dönemin Anayasası ile başlatıyor. 1967’de çıkartılan Sayıştay Kanunu ise bugünkü kurumun kökenini oluşturuyor.
Sayıştay, yetki alanında bulunan idareleri pek çok açıdan inceliyor; mali tabloları, gelir ve giderleri, kurum mallarına ilişkin hesap ve işlemlerin doğru ve güvenilir olup olmadığını, hedef ve göstergeler ile ilgili olarak da faaliyet sonuçlarını denetliyor.
Zira demokrasinin olmazsa olmazı, idarenin şeffaf ve denetlenebilir olma ilkesi.
Yapılan inceleme ve denetimler sonucunda, denetim grup başkanlıkları veya Sayıştay denetçileri raporlar hazırlıyor. Bu raporlar, kitapçık haline getiriliyor.
Bütçesinin yüzde 50'den fazlasında kamu payı olan kuruluşların raporları TBMM'ye, belediyelerin de aralarında bulunduğu diğer kurumların raporları ise belediye meclislerine gönderiliyor.