Suriye’de, 2011 yılındaki Arap Baharı’ndan beri yıkılması için uğraşılan Baas rejimi 12 günde devrildi. HTŞ liderliğindeki muhalif güçler Şam’da kontrolü ele geçirdi ve 8 Aralık’ta Beşar Esad ülkeyi terk ederek Rusya’ya sığındı. Bu haberlerden birkaç saat sonra “Mülteciler artık geri dönebilir” açıklamaları gelmeye başladı. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’ya göre, 8 Ekim’den beri her gün ortalama 1100 - 1150 Suriyeli ülkesine dönüyor.

Peki, yıllardır Türkiye’de yaşayan, bir şekilde işini, düzenini kurmuş, çocukları okula devam eden Suriyelilerin bir anda ülkelerine dönmesini beklemek mantıklı mı? Geri dönüş nasıl, hangi şartlarda olur? Suriyeliler dönmek istiyor mu? Bu süreç nasıl kolaylaştırılır? Bu soruları göç konularında uzman Galatasaray Üniversitesi Sosyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Didem Danış’a sorduk.

Suriye’de Baas rejimi yıkıldı, Esad gitti. Mültecilerin hemen Suriye’ye dönecekleri yönünde bir beklenti ve söylem oluştu. Bu rasyonel bir beklenti mi?

Bu, gerçekçi bir beklenti değil ve maalesef sonuçları da iyi olmayacak. Bu beklentinin çok yükselmiş olmasının Türkiye'de zaten bir süredir yaygınlaşan mülteci karşıtı havayı önümüzdeki dönemde daha da fazla artıracağından endişe ediyorum.

Öncelikle şunu belirteyim, Esad'ın düşmesi Suriyeli mülteciler için çok önemli bir olay. Benim tanıdığım Suriyelilerin her biri hâlâ müthiş bir coşku ve mutluluk içindeler. Suriyeli bir gazeteci şöyle yazmış: “Batılılar bizim bu mutluluğumuzu anlamakta zorlanıyorlar. Bu, bizim 1989 Berlin Duvarı düşüş sahnemiz.” Dolayısıyla Suriyelilerde müthiş bir coşkunluk hali var.

Suriye’deki gelişmeler karşısında Türklerin ilk düşündüğü şey, “Suriyeliler artık geri dönsünler” oldu. Zaten toplumda son dönemde yapılan bütün anketler de bunu gösteriyordu. İlk günden beri mutluluk sarhoşluğu içindeki Suriyelilere sorulan soru da “Ne zaman döneceksiniz?” oldu. Tabii o coşku halinde Suriyeliler de “Hemen döneceğiz” dediler. Ama biraz daha soğukkanlı düşündüğümüzde bunun hemen mümkün olmayacağını görüyoruz. Bunun da birkaç tane sebebi var. 

Nedir o nedenler?

İlk neden Suriye’deki koşullarla ilgili. Suriye'de Esad düştü ama yerine nasıl bir rejim kurulacak? Güvenli bir sistem inşa edilebilecek mi? Ayrıca, bu insanlar nereye dönecekler? Geride bıraktıkları malları mülkleri, evleri yerinde duruyor mu? Önümüzdeki dönemde sık sık ailelerin genç veya yetişkin erkeklerinin tek başlarına Suriye'ye gidip oradaki durumu yerinde görüp buna göre ailelerin geri kalan fertleriyle beraber Türkiye'den Suriye’ye dönüş kararını vereceklerini göreceğiz. 

Yani geldikleri gibi kitlesel bir geri dönüş olmayacak. Bir günde “Hadi evi kapatıyoruz, maaile gidiyoruz” demeyecekler. Önümüzdeki belki altı aylık, bir senelik dönemde aslında hem Türkiye'de hem diğer ülkelerdeki mülteciler Suriye'deki gelişmeleri yakından sabırsızlıkla gözleyecekler. Çok kuvvetli bir geri dönme istekleri var ama koşullar uygun olmazsa geri dönmek konusunda da geri adım atacaklardır.

Türkiye’de çok uzun süredir yaşıyor olmaları da etkili bir faktör mü?

Tabii… Geri dönme kararını zorlaştıran nedenlerden biri de Türkiye gibi ülkelerde on yılı aşkın süredir bulunuyor olmaları. Türkiye'ye gelen Suriyelilerin çok önemli bir kesimi 2013-2015 arasında geldi. Yani Türkiye’deki Suriyelilerin yarısından daha fazlası 10 sene ve üzeri zamandır burada. Yine Göç İdaresinin bizimle paylaştığı sınırlı verilere göre, şu anda Türkiye'de bulunan 2.9 milyon geçici koruma statüsündeki Suriyelinin yüzde 51'i 18 yaş altı. Yani hiç yurdunu görmemiş, Suriye'ye dair anne babasının anlattıkları dışında hiçbir fikri olmayan 1,5 milyon kişi var. Bu çocuk ve gençler için Suriye sadece bir hayal, bir fantezi. Çocukken gelen veya burada doğan, burada iyi kötü bir hayat kuran insanları nasıl bir anda geri götüreceksiniz? 

Zaten geri dönüşle ilgili yapılan tüm çalışmalar bize gösteriyor ki, gitmek konusunda en isteksiz olanlar her zaman gençler ve kadınlar oluyor. 

Neden gençler ve kadınlar gitme konusunda daha  isteksiz?

Çünkü sonuçta Türkiye her şeye rağmen, daha modern, seküler, laik ve Suriye’ye göre çok daha gelişmiş bir ülke. Dolayısıyla burada mülteci olarak pek çok zorluk yaşasalar da 10 yıldır içinde yaşadıkları hayata bir şekilde uyum sağladılar. Şimdi bunu bırakıp HTŞ'nin yönettiği ve geleceği ciddi anlamda belirsiz olan bir Suriye'ye geri dönmek gençler ve kadınlar için çok da kolay değil. Burada bir parantez açmak istiyorum. Genel olarak Suriyeli mülteciler oldukça dindar ve inançlı bir topluluk. Ama muhafazakar ve dindar olmaları, gidip selefist bir şeriat rejimi altında yaşamak isteyecekleri anlamına gelmiyor. HTŞ “Biz İdlib’i şeriatla yönetiyorduk” diyor, HTŞ aynı şeyi tüm Suriye üzerinde uygulamaya kalkarsa yıllardır seküler bir ülkede yaşayan Suriyeliler geri dönmekte tereddüt edecektir.