Öyle bir noktaya geldik ki kendi yediğimiz içtiğimiz bir türlü doyurmaz ya da ağızda tat bırakmaz oldu.

Marketten çıkarken “bu kadar parayı ben şimdi buna mı verdim?” sorusunu durumu kabullenemeyip sormaya devam ediyorsanız, yalnız değilsiniz.

Paranın değip değmediği bir kenara, yediklerimizin tadı, kokusu, boyutu artık eskisi gibi değil.

Günden güne yoksullaşan öğünlerimiz hala alışamadığımız veya kabullenmek istemediğimiz gerçekliğin en somut örneği.

Peki sahiden ne kadar fakirleştik?

İşte bu kadar.

Sayılarda değil sokakta

Soldaki görsel bir sergiden. Ülkelerin yoksulluk sınırını anlatmak için sayılara veya oranlara değil, insanların bir gün içinde masalarına ne koyabildiklerine odaklanan Stefen Chow ve Huiyi Lin, The Poverty Line (Yoksulluk Sınırı) diye bir iş çıkarmışlardı. Yıl 2019 idi.