Filistin halkı 75 yıllık işgalin ardından paramparça.
Diasporada ve mülteci kamplarında yaşayan milyonlarca Filistinli var. Bir kısmı hala geri dönmeyi düşlüyor.
Filistin toprakları ise coğrafi bağı kalmayan iki parçaya bölünmüş durumda.
Bu bölünme, Filistin halkının görüşlerine de yansıyor. Çözümle ilgili herkes aynı yerde durmuyor.
Hamas’a koşulsuz destek sanıldığı kadar popüler değil.
Ancak Filistin'de seçimler 2006’dan beri yenilenmiyor. Filistin halkının ne kadarının kimi desteklediğini kestirmek zor.
Ortaklaştıkları bir nokta var: Hemen hemen istisnasız her Filistinli, İsrail’in işgale son vermesi gerektiğini düşünüyor. Ayrışma, İsrail’in ne kadar çekilmesi gerektiğinde.
Filistin’in kaderi
Filistin, Yahudilik ve Hristiyanlığın doğduğu yer. İslam inancına göre de Kudüs ilk kıble.
Tarih boyunca Yahudiler, Romalılar, Hristiyanlar ve Müslümanlar tarafından kontrol edildi.
Kudüs iki kez tamamen yıkıldı, 23 kez kuşatıldı, 52 kez saldırıya uğradı ve 44 kez fethedilip yeniden ele geçirildi.
Ama Filistin hiçbir zaman tek bir inanç, etnisite ya da kültürün yeri olmadı. Egemenlik el değiştirse de, farklı topluluklar hep bir aradaydı.
Ulus devletlerin yükselişi
19. yüzyılda imparatorluklar dağılıp yerine etnik kimliğe dayalı ulus devletler kurulmaya başladığında, bu biraradalıklar dünyanın her yerinde çatışmalara neden oldu.