Ne zaman yaşadığınız şehir büyük, koyu bulutların gölgesinde kalsa, kasvetli bir havaya bürünse ister Batman hayranı olun ister olmayın aklınıza o benzetme gelir ve “Gotham gibi oldu” dersiniz ya, bu Gotham’ın sadece süper kahraman dünyasına ait bir şehir olmadığının kanıtı gibidir.
Gotham hava kararınca şehrin karanlık yüzünün kendisini göstermesi gibidir. Birden gökdelenler, modern apartmanlar, duble yollar, ışıltılı billboard’lar sisin altında kalır ve görmek istemediğiniz kenar mahalleler görünür olur.
İşte yeni HBO dizisi The Penguin’de o şehrin en tehlikeli, en pis ara sokaklarına giriyoruz.
Aralarında benim de olduğum bir kısım Batman hayranına göre, halen daha çekilmiş en iyi Batman filmi, Tim Burton’ın yönettiği 2. Batman filmi olan Batman Returns’tür. Ve filmin başarısında Danny DeVito’nun canlandırdığı "Penguin" karakterinin payı büyüktür. Batman’in azılı düşmanları sayıldığında Joker’den sonra en sevilenlerden biri de odur. Aslına bakarsanız diğer karizmatik, kaslı, atletik Batman kötülerinin (bkz: Riddler, Two-Face, Bane, Mr. Freeze…) tam tersidir: Topal, göbekli, uzun burunlu, ucube bir tiptir. Bu onu daha çekici kılar. Çünkü o dev bir getto olan Gotham’ın gerçek bir temsilidir. Tarlabaşı’nda sokakta yaşayan ürkütücü bir Ağır Roman karakteri, “polislerin giremediği” Hacıhüsrev’de bir sokak başında çetesini gözetleyen bir akbaba gibidir.
Matt Reeves 2022’de The Batman efsanesini tekrar yaratırken Gotham’ı daha da gerçeğe yakın, eski Scorsese filmleri ile David Fincher’ın Zodiac’ına benzer bir sinematografiyle resmetti ve filmde Penguin’e de küçük bir rol vermişti. Ve daha o zamandan Penguen için spin-off dizisi geleceği söyleniyordu. İşte şimdi o diziyle karşı karşıyayız. Tabii dizinin en çok dikkat çeken tarafı başrolün Colin Farrell gibi hem yakışıklı hem yetenekli bir oyuncu tarafından oynanması ama onun tanınmaz halde oluşu. Bu yüzden afişlere kocaman Colin Farrell yazmak zorunda kalıyorlar!