Ankara bugünlerde umutlu bir telaş içinde, ABD Başkanı Donald Trump’ın Mayıs ayında yapacağı Ortadoğu turuna Türkiye’yi de ekleme ihtimalini düşünerek, bu olası ziyarete hazırlık yapıyor.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da Nisan ayında ABD’yi ziyaret edebileceğini söylemiş ancak bu ziyaret gerçekleşmemişti.
Trump’ın Mayıs ayında kesin olarak ziyaret edeceği ülke Suudi Arabistan. Zira Trump, İsrail ve Arap ülkelerinin Filistin sorunu çözülmeden ikili ilişkiler kurmasını öngören İbrahim Anlaşmalarına Suudi Arabistan’ın katılmasını çok istiyor.
Diplomatik manevraları ilk döneminde olduğu gibi öngörülemez olmaya devam eden Trump’ın Mayıs ayındaki olası Ortadoğu turuna Katar ve Birleşik Arap Emirlikleri’ni dahil edebileceği haberlere yansıyor.
Türkiye ile artan trafik
Bir önceki ABD Başkanı Joe Biden, Ankara’nın bütün ısrar ve arayışlarına rağmen Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı bir türlü Beyaz Saray’a davet etmemiş, ikili arasında baş başa ve uzun uzun bir görüşme gerçekleşmemişti. Ancak Trump’ın iktidara gelmesinden sonra Türkiye ile ABD, Joe Biden dönemindeki sorunlu dört yılın ardından yeniden ilişkileri rayına sokuyormuş gibi görünüyor. En azından iki ülke arasında temasların yoğunlaştığını söylemek mümkün.
Trump’ın iktidara gelmesinden sonra Erdoğan-Trump arasındaki ilk telefon görüşmesi 16 Mart’ta yapıldı.
Trump’ın Ortadoğu Özel temsilcisi Steve Witkoff, bu görüşmeyi, “muhteşem ve dönüşümsel” olarak tanımlayıp, “olumlu şeylerin gelmekte olduğunu söylemişti.
CHP lideri Özgür Özel ise bu telefon görüşmesinin İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ve yüze yakın çalışma arkadaşının gözaltına alınıp ardından tutuklanmasıyla başlayan süreç için icazet alma görüşmesi olduğunu iddia ediyor.
25 Mart’ta Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, ABD’li mevkidaşı Marco Rubio ile Washington’da bir araya gelmiş, 14 Nisan’da da ikili bir telefon görüşmesi yapmıştı. 25 Mart’ta Erdoğan’ın dış politika danışmanı Akif Çağatay Kılıç da Trump’ın Ulusal Güvenlik danışmanı Mike Waltz ile görüşmüştü.
Bu artan görüşme trafiği, Gazze’nin boşaltılmasını arzu eden Trump yönetimiyle ilişkileri geliştirmeyi uman, aradaki ticaret hacmini 40 milyar dolardan 100 milyar dolara çıkarmayı hedefleyen Ankara için umut vadediyor.
Trump’ın Erdoğan'ın ne kadar akıllı, iyi bir lider olduğuna dair övgüler düzmesi de Ankara’nın umutlarının artmasına neden oluyor. Trump yönetimindeki üst düzey isimlerden de iki liderin ne kadar iyi anlaştığına dair açıklamalar geliyor. Trump, bunlar olurken Türkiye’de muhaliflerin, öğrencilerin, aktivistlerin cezaevlerini doldurmasını, kayyumları, protesto gösterilerine yapılan sert ve şiddetli müdahaleleri hiç umursamıyormuş gibi görünüyor.
Ancak, Trump’ın ilk döneminde Ankara-Washington ilişkileri çok da rayında gitmemişti. 2016-2020 dönemindeki çalkantılı Trump-Erdoğan ilişkisi hala hafızalarda.
Zira, ABD-Türkiye arasındaki meselelerin bir çoğu bugün de devam ediyor, üstelik yenileri de ekleniyor.
Türkiye ile İsrail’in Suriye gerilimi ve Gazze’de sessizlik
Trump’ın deniz kenarında kârlı bir gayrimenkul yatırımı potansiyeli olarak gördüğü Gazze’deki soykırımdan başlayalım.
İsrail, Ocak ayında varılan ateşkesi hiçe sayarak Mart ayında yeniden Gazze’ye saldırmaya başladı. Ağır bombardıman altındaki Gazze’de sağlık çalışanları ve insani yardım kuruluşları doğrudan hedef alınıyor. Sivillerin sığınacak, kaçacak yeri kalmadı. 51 binin üzerinde Gazzeli hayatını kaybetti. Bu katliamı Türkiye sık sık kınıyor.

Öyle ki Trump yeniden başkan olduktan sonra Erdoğan ile 16 Mart’ta yaptıkları ilk telefon görüşmesi sonrası İletişim Başkanlığı tarafından yapılan açıklamada, iki liderin Rusya-Ukrayna, Suriye, F-35 konularını konuştukları söylendi. Yani Filistin meselesi, Gazze’deki katliam gündeme gelmemişti.