1924 yılında Paris’te düzenlenen Olimpiyat Oyunları’na ilk kez katılan Türkiye Cumhuriyeti, 2024 yılı itibariyle olimpiyatlardaki 100. yılını kutluyor.
Bir başka kutlama da oyunların Paris’te 100 yıl aradan sonra tekrar düzenlenecek olması.
Paris 2024’ü, 100. yıl hazırlıklarıyla beraber heyecanla bekliyoruz.
Koca bir 100 yıl, olimpik spor alanında tecrübenin önemi, zorlu yolculuklar, sayısız deneyim, rekor ve tarihî anlarla geçti.
Olimpiyat Oyunları, yalnızca sporcuların bireysel başarılarını değil, aynı zamanda bir milletin birlik ve beraberliğini, azim ve kararlılığını da simgeler. Türkiye, Olimpiyat Oyunları’nda bu değerleri sahaya çoğu zaman yansıttı; güreş, halter, boks, cimnastik ve okçuluk gibi çeşitli branşlarda madalyalar kazanarak kendi spor tarihine önemli dönüm noktaları bıraktı.
100 yıllık Olimpiyat Oyunları serüveninde Türkiye, birçok zorluk ve kısıtlı imkânlara rağmen, 41 altın, 26 gümüş ve 36 bronz olmak üzere toplam 103 madalya kazanmayı başardı.
Madalyaların 66’sı güreş, 11’i halter, dokuzu tekvando, yedisi boks, dördü karate, üçü ise atletizmde kazanıldı. Judoda iki, artistik cimnastik ve okçulukta ise bir kez podyumda yer aldık. Tokyo 2020, toplamda 13 madalyayla en çok madalya topladığımız olimpiyat olarak tarihe geçti.
1924 Paris: Yeni devlet, ilk Olimpiyatlar
1924 yılında, amaçları spor yapmaktan öte Türkiye’nin genç Cumhuriyeti'ni dünyaya tanıtmak olan olimpiyat heyeti, ilk olimpik yürüyüşünü gerçekleştirdi.
Onlar için Olimpiyat Oyunları, bir idealin peşinde koşmanın, milletin gururunu taşımanın ve ulusal kimliğin bir parçası olmanın simgesiydi.