Her kasım ayında olduğu gibi, İstanbul bir kez daha sinemanın toplumsal adalet ve insan hakları gibi evrensel konularla buluştuğu bir festivale ev sahipliği yapacak: 14. Uluslararası Suç ve Ceza Film Festivali.

İlk kez  2011 yılında düzenlenen ve her yıl farklı temaları ele alan festivalin bu yılki teması, “Herkes İçin Adalet”. Kendimizi, adalet kavramından çok uzakta hissettiğimiz yıllardan birinin daha sonuna yaklaşmışken, 14. Uluslararası Suç ve Ceza Film Festivali ile beraber dünyanın dört bir yanından adalet arayışlarına tanıklık etmek ruhumuza iyi gelebilir, kendimizi yalnız hissetmeyebilir veya ilham alabiliriz. 

22-28 Kasım tarihleri arasında bizlerle buluşacak olan festivalin fikir sahipleri hukukçu Prof. Dr. Adem Sözüer ve psikiyatrist Prof. Dr. Bengi Semerci.

Suç ve Ceza Filmleri Festivali fikri nereden çıktı?

Böyle bir film festivali düzenleme fikrinin nereden çıktığını sorduğumuzda, Prof. Sözüer 14 yıl öncesine dönüyor: 

Türkiye'de ceza adaletinin çok iyi bir şekilde gerçekleşmesi, adil yargılama yoluyla adalete ulaşılması için çok geniş, çok kapsamlı reformlar yapılmıştı. Ancak bu büyük reformların kanunlarda, tüzüklerde, yönetmeliklerde kalmaması gerekiyordu. Buralardan çıkıp hayatın her alanında uygulanması gerekiyordu. Kadın erkek eşitliğinin, işkenceye son verilmesinin, ifade özgürlüğünün, her alandaki kişi hak ve özgürlüklerinin en geniş ve en kapsamlı biçimde tüm vatandaşlar için uygulanması lazımdı. Ama bu, sadece mahkemelerde gerçekleşecek bir konu değil. Bunu gerçekleştirebilmek için tüm toplumda adalet fikrinin yerleşmesi büyük önem taşıyor. İşte biz de bu nedenle bütün insanlara ulaşabilecek, adalet filmlerinin gösterimlere girdiği bir film festivali düşündük.” 

Kitaplı festival

İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi öncülüğünde düzenlenen festivalin başkanlığını yıllardır Prof. Dr. Adem Sözüer, direktörlüğünü ise Prof. Dr. Bengi Semerci üstleniyor. 

Toplumda adalet fikrini yerleştirme çabası sadece filmlerle de sınırlı kalmıyor. Daha ilk yıldan itibaren festivalin sadece filmlerle değil, aynı zamanda yine hukuk ve adalet konularındaki bir akademik programla da bütünleşmesi hedefleniyor. Tam 14 yıldır da hem adalet filmleri gösterime giriyor hem de uluslararası akademik program gerçekleşiyor.