“Her aile bir ağaçtır, bazen yapraklar dökülür, bazen çiçekler açar.”

Bu cümle sizi yıllar öncesine götürmüş, bir vakitler tanıdığınız bir aileyle yeniden karşılaştırmış olabilir. Belki de o aileyle diyaloğunuz zaten hiç kesilmedi. Bir kapı komşunuz gibi, yaşadıkları acı tatlı hadiselere yıllardır ortaksınız. 

Onlar, Tekin ailesi. Milli edebiyat döneminin önemli temsilcilerinden Reşat Nuri Güntekin tarafından, ilk olarak 1930 yılında yaratıldılar. Sonraları farklı tarihlerde televizyona ve sinemaya uyarlandılar. Bu uyarlamaların sonuncusuna, 2006 tarihli dizisine pek çoğumuz aşinayız. 

Yayınlandığı dönem reyting rekorları kıran Yaprak Dökümü’nün etkisi hâlen devam ediyor, zira dizinin gündüz kuşağında verilen tekrar bölümleri bile çok izleniyor.

Üstelik son dönemlerde sosyal medyanın ve YouTube platformunda yapılan canlı yayınların da etkisiyle, popülerliği artmış durumda. İzleyici kitlesi de oldukça geniş. Dijital platformların içine doğan, Türk dizisi dramlarına mesafeli yaklaşan ve yabancı dizileri çerez gibi yutan genç kuşak, bugünlerde büyük bir ilgiyle Yaprak Dökümü izliyor.

Bu ilginin sebepleri ile dizinin yeniden yükselişini, akademisyenler ve dizi takipçileriyle konuştuk.

160 sayfalık kitaptan beş sezon dizi çıkar mı?

Çalıkuşu, Dudaktan kalbe, Acımak gibi romanların da yazarı Güntekin’in kurguladığı Tekin ailesinin hikâyesi Osmanlı Devleti’nin son yıllarında geçiyor. Doğu ile Batı arasına sıkışan karakterlerin revaçta olduğu diğer dönem romanları gibi, Yaprak Dökümü de bir aile dramı üzerinden toplumsal değerlerin çöküşünü anlatıyor. 

Kitap, ilk olarak 1958’de daha sonra ise 1967’de sinema filmine uyarlanmış. 1967 uyarlamasında tanıdık isimler var. Ailenin büyük oğlu Şevket’i Ediz Hun, Leyla ile Necla’yı ise Fatma Girik ile Semiramis Pekkan canlandırıyor. Roman, 1988 yılında TRT için 7 bölümlük bir mini dizi olarak da çekilmiş. 

2006 tarihli son ve bizim aşina olduğumuz uyarlama ise 2010 yılına kadar beş sezon boyunca devam eden, 174 bölümlük uzun bir hikâye. Kitabın temel konusu ve karakterleri esas alınarak günümüze uyarlanan dizinin senaryosu Ece Yörenç ve Melek Gençoğlu’na ait.

Yayınlandığı dönem “İncecik kitaptan bu kadar bölüm nasıl çıkar?” tartışmaları dönse de dizi son bölümüne kadar izleyici ilgisini kaybetmemeyi başardı. Bunda da köklü bir edebiyat eserinden yola çıkılması ve uyarlamanın incelikle yapılmasının etkisi büyük. 

Sosyal medyada Yaprak Dökümü furyası

Dizinin özellikle genç kuşak tarafından da benimsenmesi ve bitişinin üzerinden geçen yaklaşık 15 yıla rağmen güncel bir yayın gibi takip edilmesinde sosyal medyanın önemli bir payı var. 

Twitter’da dizinin “fan”larının oluşturduğu ve her gün paylaşımlar yapılan geniş bir “Yaprak Dökümü Topluluğu” mevcut. Toplulukta diziye dair anketler düzenleniyor, soru-cevap etkinlikleri yapılıyor, güncel olaylar diziden sahnelerle yorumlanıyor ve hikâyenin temel soruları tartışılıyor. Henüz Aralık 2024’te kurulan topluluğun, yazının yazıldığı an itibariyle üye sayısı 7 binin üzerinde. 

İkonik dizi karakterlerinden ilhamla üretilen “meme”ler de dizinin çekiciliğini artırıyor. Örneğin, Yaprak Dökümü yayınlandığında bir çocuk olan ve diziyi bugüne kadar izlemediği halde baştan sona merakla bitiren bir kullanıcı, bunun sebebini sosyal medya etkisine bağladı. Sürekli karşısına çıkan içerikleri anlamayan ve bu merakını gidermek için diziye başlayan izleyici, sonrasında akıcı olay örgüsüne ve hayran kaldığı oyunculuklara kendini kaptırmış.