ODTÜ Siyaset Bilimi bölümünü bitirdi. 1994’ten itibaren çeşitli radyo, TV ve gazetelerde çalıştı. Filistin’de ve Lübnan’da yaşadı. Kudüs’ün Gönüllü Sürgünleri ve Suriye Savaşları adlı iki kitap yazdı.
Adalılar, kendilerine sormadan konulan ve azmanbüs adını taktıkları, sokaklardan geçemeyen kocaman araçlara neden itiraz ediyor? Kimdir bu adalılar, şımarık züppeler mi, turist istemeyen entel dantel tipler mi? Belki de amaçları yalnızca yaşam tarzlarını ve alanlarını korumaktır.
Bugüne kadar gerçekleştirdiği katliamlar nedeniyle hakkında dava açılmaya çalışılsa bile bu davalar sonuçsuz kalan ve cezasızlık zırhına bürünen İsrail katliamlarına devam ediyor. Bunun son örneği Refah’taki çadır kentlere yönelik ve toplamda 60’dan fazla kişinin ölmesine neden olan katliamlar.
İran Cumhurbaşkanı Reisi’nin ölümü birçok spekülasyonu da getirdi. Bu hafta Filistin’i tanıyan devletlerin sayısının da artacağı anlaşıldı. ICC savcısı, Netanyahu hakkında tutuklama talebi çağrısı yaptı. Bütün bunların akıllara getirdiği soru şu: mazlumların ahı mı çıkıyor?
İsrail’in aşırı sağ koalisyonundaki unsurlar, ateşkes imzalanması durumunda hükümeti yıkacaklarını söylüyorlar. Mevcut İsrail hükümetinin elindeki tek şey yenilgi ve öç alma duygusu.
Türk yetkililerle yaptığı bir dizi temastan sonra Hamas’ın bazı şartlar altında silah bırakmaya hazır olduğunu söylemesinden, Alman cumhurbaşkanının Berlin’den sırtlanıp getirdiği dönere kadar, haftanın diplomasi gündeminde olanlar…
İran, 13 Nisan Cumartesi gecesi çok sayıda insansız hava aracı ve balistik füze ile İsrail’e yönelik misilleme saldırısı gerçekleştirdi. İran, böylelikle ilk kez İsrail’i doğrudan hedef almış oldu. Peki bu ne anlama geliyor?
