Başhekim, doktor, hemşire, 112 sağlık personeli, polis, jandarma, sahte bürokrat, tetikçi…
Bu kişileri bir araya getiren ve yenidoğan yoğun bakımdaki bebekleri öldürmekten, bir savcıyı makamında tehdit etmekten çekinmeyen Yenidoğan Çetesi, günlerdir Türkiye’nin gündeminde…
Sosyal Güvenlik Kurumu’ndan (SGK) para almak için hasta olmamasına rağmen hem yenidoğan bebekleri hem de diğer hastaları yoğun bakım servislerinde tutan çete, şüpheli ölümlere neden oldu.
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosu’nun hazırladığı iddianamede, toplam 19 hastane ve sağlık kurumunun adı geçiyor.
İddianamenin hemen başındaysa bu çete yüzünden hayatını kaybeden 10 bebeğin isimleri yazıyor.
Fayn’ın ulaştığı soruşturma evraklarında savcılık, özel hastanelerin başhekimleriyle ilgili suçlamaları sıraladığı bölümde, “Hastane sahipleri ve başhekimlerinin ciro artışı sağlamak için usulsüzlükler yaptığını, bunun yollarından birinin de yoğun bakım servislerinin doluluğundan geçtiğini” vurguluyor.
Bu doluluk en çok da yenidoğan bebeklerle ilgili yoğun bakım servisleri aracılığıyla sağlanıyor.
Çete nasıl ortaya çıktı?
Peki, sapasağlam bebekleri, insanları sırf para kazanmak için ölüme terk etmekten çekinmeyen ve bunun için çok geniş bir ağ kuran çete nasıl çökertildi?
Toplam 19 özel hastanenin kullanıldığı, başhekim ve hastane görevlilerinin şüpheli olduğu bu çeteyi ortaya çıkaran süreç evladını kaybetmiş bir annenin şikayetiyle başladı.