AK Parti’nin 2002’de iktidara gelmesinden bu yana her bakanlık üzerine epey tartışma yaşandı. Fakat bu tartışmalar arasında Milli Eğitim Bakanlığı hep ayrı bir yer tuttu.
AKP’nin en sık bakan değiştirdiği alanlardan biri de yine Milli Eğitim oldu. AKP şimdiye kadar yedi Milli Eğitim Bakanı eskitti. Son bakan ise Haziran 2023’ten beri bu koltukta oturan Yusuf Tekin.
Tekin, bakanlığa yabancı değil, zira 2013-2018 yılları arasında beş yıl boyunca Milli Eğitim Bakanlığı’nda müsteşar olarak görev yaptı, bakanlığın pek çok tartışmalı karar ve uygulamasında müsteşar olarak da imzası var.
Müsteşarlık makamı kaldırılınca bir aylık profesör olmasına rağmen rektör olarak atanacak kadar iktidarın takdirini toplamış 1970 Erzurum doğumlu Tekin, akademisyen kökenli. Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Kamu Yönetimi mezunu. Sivas Cumhuriyet Üniversitesi’nde ve Tokat Gaziosmanpaşa Üniversitesi’nde görev yaptıktan sonra 2009’da Polis Akademisi Başkanlığı Güvenlik Bilimleri Fakültesi’ne, 2011 yılında da Gençlik ve Spor Bakanlığı Bakan Yardımcılığına atandı.
Laiklik karşıtı olarak tanımlanıyor
Milli Eğitim Bakanlığında göreve geldiğinden beri bakanlığın aldığı birçok karar muhalefet tarafından laiklik karşıtı olarak tanımlandı. Tekin’in bazı açıklamaları da aynı eleştirinin kendisine yöneltilmesine neden oldu. Bu açıklamaların sonuncusunu 16 Kasım’da, Batman'daki AK Parti Merkez İlçe Kongresi'nde yaptı:
“Beni eleştiriyorlar. Bana diyorlar ki laik eğitim açısından senin söylediğin şey ters. Ben de diyorum ki size ters olabilir ama Batman'da, Erzurum'da vatandaşların değerlerine ters değil. Bir terslik varsa sizin laiklikten anladığınız şey ile vatandaşın anladığı şey arasında terslik var. Sizin anladığınız laik şu; 1940'lı yılları hatırlayın, camilerin kapısına kilit vurmak, camileri ahıra çevirmek, vatandaşın Kur'an'ı Kerim öğrenmesini yasaklamak. Sizin laiklikten anladığınız şey bu. Siz bunları laikliğin gereği olarak yaptınız. O zaman sizin laiklikten anladığınız şey ile benim anladığım şey aynı değil.”
Tekin’in bu açıklaması Cumhuriyet Halk Partisi tarafından yargıya taşındı. CHP, Bakan Tekin hakkında, “görevi kötüye kullanma, halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik” suçlarından Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulundu.
Adından en sık söz ettiren bakanlar arasına giren Yusuf Tekin’in hem müsteşarlık hem de bakanlık döneminde Milli Eğitim’de yapılan çalışmaları ve Tekin’in açıklamalarını mercek altına aldık.
İmam hatip okullarının sayısı arttı
Tekin’in MEB’de beş yıl boyunca müsteşar olarak görev aldığı o dönemin Milli Eğitim Bakanı, 2013-2016 yılları arasında Nabi Avcı, 2016-2018 yılları arasında ise İsmet Yılmaz idi. Tekin, özellikle İsmet Yılmaz’ın bakanlığı döneminde MEB’de en öne çıkan isimlerden biri oldu. O dönemki çalışmaların birçoğu hakkında Müsteşar Tekin de açıklamalarda bulundu. Tekin’in MEB Müsteşarı olduğu dönemde Milli Eğitim’de öne çıkan çalışmalardan bazıları şunlardı:
4+4+4 Eğitim Sistemi, 2012-2013 öğretim yılında hayata geçirildi. Bu sistemle eğitim süreci üç kademeye ayrılarak zorunlu eğitim 12 yıla çıkarıldı. Çalışmaları çok önceden başlamış olsa da sistemin getirdiği tartışmalar sonraki yıllarda da sürdü. 28 Şubat sürecinde kapatılan imam hatip liselerinin ortaokul bölümü 4+4+4 ile geri geldi.
MEB’in resmî sitesinde yer alan istatistiklere göre, sistemin hayata geçirildiği 2012-2013 eğitim öğretim yılında imam hatip ortaokulu sayısı 1.099, imam hatip lisesi sayısı ise 708 idi. 2017-2018 eğitim öğretim yılına gelindiğinde ise imam hatip ortaokulu sayısı neredeyse üç kat artarak 3 bin 286’ya çıktı. İmam hatip lisesi sayısı ise iki katına çıkarak 1.605 oldu.
Bugünkü güncel rakamlara bakıldığında 2022-2023 eğitim-öğretim istatistiklerinde imam hatip ortaokulu sayısının ülke genelinde 3 bin 432’ye yükseldiği, imam hatip lisesi sayısının ise 1.714 olduğu görülüyor.
5. sınıftan itibaren başörtüsü serbest oldu
“Başörtüsünün ilköğretim kurumlarında 5. sınıflardan itibaren serbest olmasını” içeren yönetmelik değişikliği 27 Eylül 2014’te Resmî Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe girdi. Yönetmelikle, ortaokul ve liselerde başörtüsü serbest bırakılırken “saç boyama, vücuda dövme ve makyaj yapma, piercing takma, bıyık ve sakal bırakma” yasaklandı.